{ "title": "Midede Safra", "image": "https://www.safra.gen.tr/images/Midede-Safra-21.gif", "date": "20.01.2024 16:52:37", "author": "Canan Özüt", "article": [ { "article": "Midede safra, normal durumlarda midede çok az miktarda bulunur. Midede bulunan safranın bir miktarı yemek borusu ve midenin üzerinde zararlı durum oluşturmaz. Safra tuzlarının midedeki konsantrasyonu 0.05-0.5 milim gibi ölçülerde değişiklik gösterir. Bunlar ise toksit olmayan seviyelerdedir. Reflü denilen midede safra ve sofra tuzu düzeyinde genellikle 30 milim üzerindedir. Yemek borusundaki safra bu seviyeden biraz az 10 milim civarındadır. Bu durumdan dolayı toksit olmayan safra burada safra tuzları mide mukozası üzerinde şiddet göstermesine katkıda bulunur. Bu durumda mide asit salgısını uyarmak durumunda hasar almaya, artık midede geri kaçan on iki parmak bağırsağı muhtevası içinde safra tuzları yanında yüksek miktarda bulunan pankreas enzimleri mide ve safra bulunması mide asidini azalttığında hastalar antibiyotik kullanarak tedavi edilirler.

Midede safra belirtileri nelerdir?

Diğer mide hastalıklarına göre biraz daha farklıdır. İnsan vücudunda üste karın bölgesinde ağrı, huzursuzluk, gerilme, şişkinlik, bulantı, kusma, kilo kaybı gibi belirtiler ile bu hastalık kendini belli eder. Bazı hasta insanlarda safra belirtileri diğer hastalık çeşitlerinde de oluşabilmektedir. Midede bulunan safra belirtileri genellikle yemek sonrasında kendini gösterir ve bazı hastalarda da iç kanama olarak görülebilmektedir.

Midede safra nasıl teşhis edilir?

Günümüzde midede safra endoskopistler tarafından sıkça rastlanır ve uygun yöntemler uygulanır. Gerçek durumlar da bu hastaların büyük birçoğunda reflü gastriti yoktur. Genellikle bilgi eksikliği ve tecrübe edinen hekimler, endoskopi sırasında midede bir miktar safra görmeleri ve böyle bir teşhis koymalarına yol açar. Bu tür hastalar uzun zaman gereksiz hastalıklarla tedavi edilir. Endoskopi her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Bunu tespit etmek için çeşitli yöntemler denenmelidir. Bu hastalığı teşhis etmek için bir farklı yöntemde radyoaktif izotop'tur. Bu yöntem damardan enjektör yardımı ile ilaç verilerek, bu maddenin karaciğerde bağırsak ve safraya atıldıktan sonra mideye geçişi incelenmektedir. Bu uygulamaya genelde nadir insanlar başvurur ve özel araştırma kliniklerinde yapılmaktadır. Bu hastalığın teşhisiyle birlikte, hastalardaki görülen hastalık belirtileri çok önemlidir.
" } ] }